Audi activesphere konsept. Audi, “sphere” konsept serisinin yeni otomobili “activesphere” i tanıttı. Audi, “sphere” konsept araç serisinin skysphere, grandsphere ve urbansphere’den sonra, dördüncü modeli olan “activesphere”i tanıttı. Kelime anlamı olarak küre – gökkubbe, çevre ve hatta ayrı alan anlamı yüklenebilecek “sphere” aslında “atmosfer”, “stratosfer” gibi kelimelerde de kullanılan, kökeni Latince ve eski Yunanca’ya dayanan bir sözcük. Audi bu kelimeyi otomobillerin iç mekânlarında kişiye özel ayrı alan yaratma anlamında kullanıyor.
Dört kapılı crossover coupé formundaki otomobil, Malibu’daki Audi Design Studio’da tasarlanmış. 101 rotası olarak bilinen efsanevi Pasific Coast Highway’e bir taş atımı uzaklığındaki bu tasarım stüdyosu, Kaliforniya’nın özgür düşünce yapısını da yansıtan bir felsefeye sahip. 4.98 metre uzunluğa, 2,07 metre genişliğe, 1,60 metre yüksekliğe ve 2,97 metrelik dingil mesafesine sahip bu konsept de özgür bir düşünceyle SUV’ların pratikliğini gerçek arazi yeteneklerini crossover gövde tipinde buluşturmak amacıyla ortaya çıkartılmış. Klasik orantıları ve çizgileriyle dinamik ve zarif bir coupé görünümüne sahip model yalnızca birkaç saniye içinde pick-up’a dönüşebiliyor.
Activesphere’in Sportback formlu arka kısmı, bir düğmeye basılarak açık bir kargo alanına (“active back”) dönüşebiliyor. Bu sayede e-bisikletler, su ve kış sporları ekipmanlarını taşımaya olanak sağlıyor. Audi activesphere, hem yolda, hem de arazide yol alabilecek aktarma ve süspansiyon sistemine sahip. Sürücü otomobili isterse kullanabilir veya sürüş yönetimini otonom sisteme devrederek kendisini sanal dünyanın kucağına atabilir.
Yüksek teknolojili artırılmış gerçeklik gözlükleri, gerçek ortamın ve rotanın bir görünümünü sunarken, aynı anda 3D içeriği ve etkileşimli öğeleri görüntülüyor, sürücüler ve yolcular için ayrı ayrı yapılandırılabiliyor. Bu, sürüş durumu ve navigasyon gibi sürüşle ilgili bilgilerin sürücü tarafından görüntülenebileceği anlamına geliyor. İç kısımda kontrol panelleri ve diğer sanal ekranlar, çıplak gözle görülemeyecek şekilde gizli ve minimalist tasarımlı Araç içindeki yolcular kontrol panelleri ve sanal ekranlar gibi dokunmaya duyarlı alanları çıplak gözle göremiyorlar ancak, Artırılmış Gerçeklik-AR optiği ve kulaklıkları sayesinde, bu alanlara dokunduklarında gerçek zamanlı olarak tepki alabiliyor ve işlevlerini yapıyor.
Dört tekerlekten çekişli Audi activesphere konseptinin ön ve arka akslarındaki elektrik motorları 325 kW sistem gücü ve 720 Nm’lik bir sistem torku sağlıyor. Otomobilde, Premium Platform Electric veya kısaca PPE denilen yeni bir elektrik sistemi altyapısı kullanılmış. Gelecekteki tüm PPE modellerinde tahrik teknolojisinin kalbi, 800 voltluk şarj teknolojisi olacak. Bu, Audi e-tron GT quattro gibi pilin hızlı şarj istasyonlarında çok kısa sürede 270 kW’a kadar şarj edilebilmesini sağlıyor. Bu devrim niteliğindeki teknoloji, PPE ile ilk kez yüksek hacimli orta sınıf ve lüks segmentlere girecek.
PPE teknolojisi, geleneksel yakıt ikmali süresine yaklaşan şarj süreleri vaat ediyor. Açıklamalara göre 10 dakikalık şarj, araca 300 kilometreden fazla menzil sağlayacak.600 km’yi aşan bir menzili olan Audi activesphere ‘in bataryası, 25 dakikadan kısa bir sürede, 100 kWh pil yüzde 5’ten yüzde 80’e şarj olacak.
Otomobil.com.tr sitesinde daha önce yayınlanmış Audi skysphere konsept otomobil haberini okumak için BURAYA, Audi internet sitesi için BURAYA tıklayın!