İlk defa 1966 yılında yollara çıkan Toyota Corolla, çeşitli karoser gövdeleriyle satıldı ve dünyanın en çok satılan otomobil ismi oldu. Bilindiği gibi Avrupa pazarında kompakt hactback’ler pazarın bel kemiğini oluşturmakta ve 2007 yılında Toyota Avrupa kompakt hatchback pazarındaki durumunu güçlendirmek için cesur bir adım atarak kompakt HB otomobilini yeni bir tasarımla ve Auris ismiyle satmaya başladı. Ülkemizde de üretilen ilk nesil Auris, 2007-2012 arasında Türkiye’de 41 bin 15 adetlik satışa ulaştı ve Toyota’nın Türkiye’de en çok satılan ikinci modeli oldu.
İkinci nesil Auris ise 2012 Paris Otomobil Fuarı’nda gösterildi ve şimdi 2013 model yılı için ülkemizde satışa sunuluyor. Biz de e-otodergi olarak yeni nesil Toyota Auris’i Antalya’da düzenlenen basın test sürüşü etkinliğinde kullanma fırsatı bulduk.Yeni Auris ülkemizde 1.33 lt Dual VVT-i 99 HP, 1.6 lt Valvematic 132 HP benzinli ve 1.4 D-4D 90 HP turbo dizel motor seçeneklerine sahip. Donanım seviyesi ise Life, Active, Advance ve Premium olmak üzere dört tane.
Tasarım ve iç mekan
Birçok Toyota modeli için yıllardan beri “iyi otomobil, ama sıradan ve ruhu yok” klişesi otomobil editörleri tarafından dillendirildi. Bu gerçeğin farkında olan Toyota da tasarım ve etkileyicilik konularına daha fazla eğilmeye karar verdi ve markanın yeni hedeflerinden biri “daha fazla sürüş keyfi veren, daha çok sahip olunmak istenen ve duygulara daha çok hitap eden otomobiller yaratmak” olarak açıklanıyor. Yeni Auris, eskisinin yuvarlak hatlarının aksine son derece keskin ve gergin görünen bir tasarıma sahip. Arkadan görünüm bazı kişiler tarafından Hyundai i30’a benzetilse de otomobilin dış tasarımı sportif ve çekici. 2600 mm’lik dingil mesafesi ve 1760 mm’lik genişliği eskisiyle aynı olan Auris’in uzunluğu 30 mm’lik artışla 4275 mm olmuş. Asıl farksa yükseklikte. Eski neslinde bir yarı MPV gibi olan Auris ikinci neslinde 55 mm alçalmış ve yüksekliği 1460 mm olmuş. Bununla beraber otomobilin taban yüksekliği de 10 mm düşürülmüş.
Alçalan tavan otomobilin ön yüzey alanını ufaltarak rüzgar direnç katsayısının 0.292 Cd’den, 0.277 Cd’ye indirgenmesinde pay sahibi olmuş. Bunun dışında gövde altındaki kaplamalar da aerodinamiği iyileştirecek tarzda tasarlanmış.
İç mekan belki de otomobilin en fazla eleştiri alabilecek bölümü. Dik tasarımlı kokpitin ergonomi olarak belirgin bir problemi yok. Kumandalar anlaşılır ve kolay kullanımlı. Ama dik tasarımlı bu kokpit tasarımının herkese hitap etmeyeceği bir gerçek. Kalite hissi olarak ise subjektif bir değerlendirme olsa da bence bu sınıftaki Golf ve i30 gibi rakiplerinin biraz gerisinde. Kokpitin üst kısmında yumuşak plastik malzeme kullanılmış olması da bu gerçeği değiştiremiyor.
Arka koltuklarda baş mesafesi sorunu yok, bununla birlikte koltuk yapılarının değiştirilmesi sayesinde diz mesafesi 20 mm iyileştirilmiş. Ayrıca bagaj hacmi de 354 lt’den 360 lt’ye yükselmiş.
Sürüşü nasıl?
Otomobilin dış tasarımından sonra en fazla dikkat çeken yanı kuşkusuz ki sürüş özellikleri. Koltukları rahat olan Auris’in sürüş pozisyonu da yere 40 mm yaklaştırılmış. Ayrıca direksiyonun sürücüye doğru yaptığı açı da 2 derece düşürülmüş. Bu sayede otomobile daha hakim bir sürüş pozisyonu sağlanmış. Kullandığımız otomobilde 132 HP’lik 1.6 lt Valvematic motor ve MultiDrive S adlı CVT (sürekli değişken oranlı) şanzıman kombinasyonu vardı. Hatırlanacağı gibi eski Auris’te manuel şanzımanın yanı sıra 4 ileri otomatik şanzıman seçeneği sunuluyordu ve otomatik şanzımanlı versiyonların motor gücü, manuellerin aksine 132 HP değil, 124 HP idi. Artık 1.6 lt’lik motorun gücü her iki şanzımanda da 132 HP. Otomobilde bulunan 132 HP’lik motor ve CVT şanzıman birlikteliği bazı rakiplerindeki turbo motor + çift kavramalı şanzıman birlikteliklerine göre daha ağırkanlı bir performans sunuyor. Ama genel olarak yeterli. Bilindiği gibi CVT şanzımanlarda güç aktarımı iki konik kasnak arasında çalışan bir kayış sayesinde yapıldığından vites geçiş sarsıntısı diye bir şey söz konusu değil. Yine bu şanzımanların bir özelliği olarak dip gaz yapıldığında motor devri maksimum güç devri civarına sabitleniyor ve otomobil o şekilde hızlanıyor. Dilendiği zaman şanzımanı manuel veya sport kullanım seçimlerinde, önceden belirlenmiş vites oranları üzerinde 7 ileri oranlı olarak da kullanmak mümkün.
Otomobilin alçalan yüksekliği ve düşürülen ağırlık merkezi, yol tutuşun iyileştirilmesinde büyük pay sahibi. Bu alçalma neticesinde daha süspansiyon sistemi daha konforlu tasarlanabilmiş ve darbe emişi daha iyi. Çünkü daha önceden yüksek gövdede güvenilir yol tutuş sağlamak için daha sert süspansiyon kullanılması zorunluluğu vardı. Daha alçak gövde yapısı sayesinde ağırlık merkezi daha aşağıya çekildiği için süspansiyon da daha konforlu tasarlanabilmiş. Bununla birlikte direksiyon tepkileri de eskisine göre daha hassas ve kısa turlu direksiyon (2.67 tur) daha zevki bir kullanım sunuyor. 1.6 litrelik versiyonlarda arka süspansiyon sisteminin çift salıncaklı, diğer versiyonlarda biraz daha basit olan torsiyon çubuklu sistem olduğunu da belirtelim.
Sonuç
Yeni Auris eskisinden daha iyi konfora, daha iyi yol tutuşa ve daha iyi sürüş özelliklerine sahip. Standart sunulan güvenlik ekipmanları da göz dolduruyor. Bununla beraber yakıt tüketim değerlerinde de iyileşmeler var. Ama iç mekan tasarımı herkese hitap etmeyebilir.
Fabrika verileri / teknik özellikler
Motor: 1598 cc, 4 silindirli, 16V,
Şanzıman: CVT (sürekli değişken oranlı)
Maksimum güç: 132 HP @ 6400 d/d
Maksimum tork: 160 Nm @ 4400 d/d
Maksimum hız: 190 km/s
0-100 km/s: 11.1 sn
Boyutlar (uz./gen./yük.): 4275 / 1760 / 1460 mm
Bagaj hacmi: 360 lt
Tüketim (ş.içi/ş.dışı/ort.): 7.4 / 4.8 / 5.7 lt /100 km
Baz fiyat (1.6 CVT): 50.400 TL
+ Yol tutuş, direksiyon tepkileri
– Ön konsol
CO2 emisyonu: 134 g/km